| Prof.Dr. Fahri Arel, "Prof. Kerim Erim, 1894-1952" Aramızdan Ebediyen Ayrılanlar  (1951- 1952- 1953- 1954- 1955 yıllarında), [İstanbul, Türkiye Büyük Locası  yay.] Yeni Gün Matbaası, 1955, s. 18-19 Zincir-i ittihadımızdan ayrılarak ebediyete  intikal eden kardeşimiz Kerim Erim B. [Birader], gerek Mason gerekse harici  âlemde yeri güç doldurulur bir boşluk bırakmıştır. Mahfilde [Hürriyet Locası]  büyük bir tevazu ile bir köşeye ilişen Ord. Prof.Dr. Kerim Erim tatbiki  matematikte hakikî bir Türk mektebi kurmuş bir âlimdi. 1894 tarihinde İstanbul'da doğmuş, Arif Paşa oğlu  Kerim Erim B. yüksek kültürlü bir aile yuvasında büyümüş, edebiyat, sanat ve  musikiye karşı fıtrî bir istidad ve alâka göstermiştir. Halen Teknik Üniversite  adını taşıyan eski Mühendis Mektebi'nden neşet ederek 1914'te Berlin'e  matematik tahsiline gitmiştir. 1919'da matematikte Doktor unvanını ihraz ile  yurda dönmüş ve aynı mektepte Profesör ve bilâhere Ord. Profesör payelerini  iktisap etmiştir. 1933 Üniversite inkılâbında bu parlak zekâ ve  istidad zamanın Maarif Vekilinin gözünden kaçmadığından onu İstanbul  Üniversitesi reformuna memur komitede üye olarak görüyoruz. 1 Ağustos 1933'de yeniden açılan İstanbul  Üniversitesi'nde Fen Fakültesi Ord. Profesörü ve Dekanı tayin edilen  kardeşimiz, bir müddet Dekanlık vazifesini ifa ettikten sonra buradan çekilmiş  ve bütün zamanını Üniversite ve Mühendis Mektebi'ndeki Enstitülerinde tamamile  ilme hasretmiş ve birçok genç matematisyenin yetişmesine çalışmıştı. 1946'da  Üniversite Muhtariyet Kanunu icabı olarak Mühendis Mektebi'ndeki kürsüsünü  bırakarak üniversitedeki mevkiini muhafaza eden Kerim Erim B. 1948'de Fen  Fakültesi Dekanı seçilmiştir. 1948'de Londra'da toplanmış olan Beynelmilel Teorik  ve Tatbiki Mekanik Kongresi'nden 1952 kongresinin İstanbul'da yapılmasına dair  teklifi ittifakla kabul edilmiştir. Bu beynelmilel kongrenin bütün  hazırlıklarını en küçük teferruatına kadar büyük bir titizlikle tanzim ve  tesbit eden kardeşimiz tam içtimaın arefesinde, bir daha kurtulamayacağı  hastalığa tutulmuş ve döşeğe düştüğünden kongreyi kendi namına başkası  açmıştır. Dünyanın tanınmış matematik âlimlerini bir araya toplayan bu  kongrenin ancak son celsesinde, hastalığın tesirile vücudu lerzan bir halde  toplantıya gelebilmiş ve kapanış nutkunu okumuştur. Nekahet için gittiği Avrupa'dan dönüşünde bi-aman  hastalık onu 29 Aralık 1952'de aramızdan ebediyen ayırmıştır.  Kerim Erim kardeşimiz Masonluğa inanmış ve ona  kalbile bağlanmış ve büyük bir matematisyen olduğu için Masonluğun yapıcı  kudretini ve derin felsefesini tamamile kavramış ve benimsemişti.  1952'de İstanbul'da toplanan beynelmilel kongrenin  hazırlıkları son seneler zarfında kendisini o kadar meşgul ediyordu ki,  celselerimizde arzu ettiği gibi muntazam devamına mani oluyordu. Bundan çok  üzüntü duyan kardeşimiz üniversitede bana her rast gelişinde kardeşlerine  sevgilerini gönderir ve giriştiği büyük işte muvaffak olabilmek için bütün  zamanını ona hasretmek mecburiyetide kaldığından, kendisini Mahfilce mazur  görmelerini rica ederdi. Zavallı kardeşimiz tek başına yüklendiği bu ağır işi  pürüzsüz ve herkesin takdirini çeken bir mükemmeliyette başardı. Fakat  memleketine kazandırdığı bu şöhreti hayatile ödedi. O, bunu hiç düşünmedi yahut  düşünmek istemedi. İnsan takatinin de bir hududu vardır. O yaşadığı müddetçe ilim için, dolayısile  insaniyet için durmadan, yorulmadan çalıştı. Bugün İstanbul Üniversitesi Fen  Fakültesi profesörlerinden birçoğu onun yetiştirdiği güzide elemanlardır.  Elinde tuttuğu meş'aleyi onlara devrederek gözü arkada kalmaksızın ebedî olan  aleme göçtü. Kâinatın büyük yapıcısı muini olsun. Bu yazıyı sayfamıza katkı olarak  gönderen Dr. Şeref Etker'e teşekkür ederiz.   |