Hedefimiz
Sergi
Pullarda Bilim
Bilim İnsanları
E-Metinler
Mesaj Panosu

 

 

 

 

 

 


M. Dizer - E. Soytürk
19 Haziran 1936 Tam Güneş Tutulması
Kandilli Rasathanesi
İstanbul 1973

 

İstanbul Üniversitesi Astronomi Enstitüsü, Denel Fizik Enstitüsü, Kandilli Rasathanesi Tutulma gruplar ve Fransız ekibin 1936 gözlem izlenimleri (s. 9-13)

19 Haziran 1936 tam Güneş tutulma kuşağı Yunanistan,Türkiye ve Rusya'dan geçiyordu. Bu tutulma, kuşağın Türkiye'den geçmesi açısından olduğu kadar mevsim açısından da uygun bir tutulma idi. Bu nedenle Kandilli Rasathanesi ve İstanbul Üniversitesi olayı gözlemek için örgütlenmiştir.
Kandilli Rasathanesi kurucusu ve ilk yönetmeni Fatin Gökmen'in yaptığı hesaplara göre tutulmanın merkez çizgisi şekil 1 de görüldüğü gibi Bergama, İnegöl, Geyve, İnebolu'dan geçmekte Karadenizi aşıp Rusya'ya girmektedir.



Ülkemizde iki bilim gurubu hazırladıkları programı gerçekleştirmek için gözlem yeri olarak Uludağ ve Lefke dolaylarını seçmişlerdir. Kandilli Rasathanesi ekibi Uludağ'da 2000 metre yükseklikte Uludağ ile oteller arasında ve bugün Fatin Tepe olarak anılan bölgeyi seçmiştir. Üniversite ve Harita Genel Müdürlüğü personelinden oluşan bilim gurubu ise Bilecikte Lefke yöresini seçmiştir.
Kandilli Rasathanesi grubunun tutulma sırasında izleyeceği çalışma planı Fatin Gökmen'in tam tutulma ile ilgili eserinde [19 Haziran 1936 Küsf-i Küllisi, 1936]şöyle sıralanmıştır:

a. Prizmalı usturlap ile gözlem yerinin koordinatlarının tayini.
b. Meteorolojik etmenlerin kaydı
c. Atmosfer elektriğinin gözlemi
d. İyonizasyon gözlemi
e. Yer manyetik alan gözlemi
f. Güneş ışınım kayıtları
g. Kozmik ışınım gözlemleri.

Bu gözlemlere tutulma gününden önce başlayıp 20-30 gün devam edileceği aynı eserde belirtilmiştir.
Kandilli Rasathanesi arşivinde yaptığımız incelemelerde prizmalı usturlap ile yapılmış gözlemlere ve siyah-beyaz aktinometre ile yapılan gözlemlere rastladık. Prizmalı usturlap ile yapılan gözlemler Doç.Dr.T.Gökmen tarafından değerlendirilerek yayımlanacaktır. Fakat ne yazık ki yukarıda belirtilen diğer çalışmalarla ilgili belgelere rastlamadık. Arşivde tam tutulma sırasında elde edilen iki tam tutulma fotoğraf plağı da vardı. Arşivde elimize geçen notlardan bu plakların 3*4 saniyelik pozlarla çekilmiş olduğunu öğrendik. Yurdumuzda ender gözlenen bu doğa olayına verilen emekleri değerlendirmek amacı ile bu iki fotoğrafın izofotometrik ölçümlerini de makale içine katmayı uygun bulduk.

Bilimsel değerlendirmeye geçmeden önce bu tutulmayı gözleyen diğer bilim grupları konusunda topladığımız bilgileri özetlemekte yarar görmekteyiz. Böylelikle Kandilli Rasathanesinin o zaman ki bilim ortamı içindeki yerinin belirmiş olacağı kanısındayız.

İstanbul Üniversitesi tutulma grubunun başında tanınmış Alman astronomu Freundlich bulunuyordu. O günkü tutulmağa genç bir asistan olarak katılan Prof.Dr.N.Gökdoğan'ın anlattıklarına göre, yerel enlem ve boylam tayini için yapılan tutulma gözlemi, Dr.Weber'in saat düzeltmelerini yapmamış olması nedeni ile değerlendirilme olanağını kaybetmiş. Gazete notlarından öğrendiğimize göre, Bilecik tam tutulma sırasında Merkür gezegeni gözlenmiştir.

İstanbul Üniversitesi Denel Fizik Enstitüsü Prof.Dr.Dember'in başkanlığında doçent ve asistanlardan oluşmuş bir grupla Kandilli Rasathanesi kampı yanında tutulmayı gözlemişlerdir. Bu gruba katılanların bize ilettiklerine göre,amaç tam tutulma olayını görsel olarak gözlemekmiş, fakat tam tutulma sırasında bir tabakla ayın çapını ölçmek gibi bir deney de yapılmış.

Fatin Gökmen adı geçen tutulmayla ilgili eserinde Societê d'Astronomique France bilim grubunun Türkiye'ye geleceğini yazmıştır ve hatta bu bilim grubu ile ilgili yazılar rasathane arşivinde mevcuttur. Ne yazık ki M.G.Bidaut başkanlığındaki Fransız bilim grubu tutulmayı Hazar denizi kuzeyinde Beloretchenskaia'dan gözlemişlerdir.

Bununla beraber Kandilli grubu ile ilişki kuran başka bir Fransız ekibi vardı. Cannes (Alpes-Maritime) dan M.P.Samon yönetimindeki bu grubun tutulmaya ilişkin serüvenleri L'Astronomie dergisinde [463, 1936] yayımlamıştır. Bu ilginç yazıyı olduğu gibi çevirerek iletiyoruz.
"Cannes'dan Fransız üye M.Pierre Salmon'u kutlamalıyız. Çünkü üyemiz şaşılacak derecede az bir para karşılığında (tümü 400 franc) Türkiye'ye giderek tam tutulma olayını gözlemiştir. Bundan başka meslekdaşımız Türkiye'de yararlandığı olağan üstü kolaylıkla, serbestliği, astronomik araçların gümrükten geçirilmesinde gösterilen anlayışı övmektedir.
Cannes Alp kulubünce düzenlenen bu küçük grup hemen hemen ayak basılmamış bir dağ grubu olan Uludağ bölgesinde 3 günlük ilginç bir gezi yapmıştır.
M.P.Salmon bu az görünen güzellikteki şöyle anlatıyor:
"Bir önceki gece son derece soğuktu. Rüzgar kuzeyden esiyordu. Neyse ki güneş doğacağı sırada rüzgar yavaşladı, tutulma başlarına doğru tümüyle durdu. Bulunduğumuz yerde görüş alanı gözlem yapmağa elverişli idi. Marmara denizinin ötesinde kuzeybatıya, Anadolu'da güneye doğru uzanan dağlar tutulmayı engellemiyordu. Türk gökbilimcileri hesaplarında hangi ışık (şiddet) oranlarını kabul ettiklerini bize bildirmekle büyük lütufkârlık gösterdiler.

Tutulmanın başlangıcında göz yorgunluğundan sakınmak için kara gözlükler ve koyu renkli camlar kullandık. Tutulma sırasında yerin küresel yüzeyine düşen gölge elipsini ve bunun dışında kalan aydınlık dağları gördük. Bu elipsin büyük ekseninin yönü Karadeniz Ege denizi doğrultusunda ve tümü ile karanlıktı. En sonunda birkaç saniye süren ve güneybatıdan gelen zayıf bir ışıkta gözlendi.
Çok yüksekte bulunduğumuz ve gözlerimizi önceden karanlığa alıştırdığımız korona gözlemini kolayca yaptık. Korona sınırsız hafif bir ışık şeklinde gözlendi. En uzun 3 kolu 10 dereceye diğer uzantıları 5-6 dereceye kadar uzanıyordu. Tüm korona hemen hemen 6. derece dairesi çevresinde gözle görünmez oluyordu. Bu dikkatle gözlendi ve grupta bulunan tüm kişilerce onaylandı. Bu sonuçtan kesinlikle emin olunabilir. Dönüş yolculuğunda yeni kurulmuş Kandilli Rasathanesini ziyaret ettik. Rasathane yeni Türk Hükümeti tarafından tümüyle modern olarak kurulmakta olup gözlem araçlarının yerleştirilmesi henüz tamamlanmamış."

Fatin Gökmen'in notlarından:
"Gölgeler hala sarihti. Ortalık yeşile yakın bir renk almıştı. Safhalara ait fotograflar 1s pozla, Küsuf esnasında gölgeler çok hafif ve müphemdi. Kusufu külliye ait olanlar 3-4s pozla çekilmiştir"
Bursa lisesi Felsefe Öğretmeni Rahmi Beyin Fatin Gökmen'e verdiği yazıdan:
"Güneşin tam tutulmasından sonra ve açılmağa başladıktan sonra Katırlı dağları üzerinde turuncu ve açık ve mor renkte büyük balonlar şeklinde dalgaların geçtiğini gördük. Bu dalga önce bir tek balon halinde katırlı dağları üzerinden kalkıyor süratle cenubi garbi istikametinne doğru yükselerek uçuyor ve kayboluyordu.........,"

20 Haziran 1936 günü yayımlanan TAN gazetesinden:
"Güneş tutulupta her taraf kapkaranlık olunca, dağların arkasından, üstü siyah, içi yeşil renkte buluta benzeyen bir takım cisimler belirdi. Bunlar öyle koşa koşa gidiyorlardı ki, gözle takip etmekte bile güçlük çektik."
"Tam tutulma esnasında,küçük bir yıldız,güneşin karardığı yerin biraz ilerisinde,bize bakıp göz kırpmağa başladı. Ve akebinde birkaç yıldız daha parlayıp söndüler."


 

 

 

 

http://www.bilimtarihi.org
Son güncelleme: 01.11.2016

© 2016