Hedefimiz
Sergi
Pullarda Bilim
Bilim İnsanları
E-Metinler
Mesaj Panosu

 

 

 

 

 

 


Asuman Baytop
Türkiye'de Botanik Tarihi Araştırmaları
Ed. F. Günergun, TÜBİTAK Yayınları Akademik Dizi
Ankara 2004, 574 s.
ISBN 975-403-340-4

 

English

İÇİNDEKİLER

I. Seyahatnameler

1

 

 

  • Pierre Belon (1517-1564) ve Doğu Akdeniz gezisinin botanik yönü

3

  • Onaltıncı yüzyılda İstanbul'a gelmiş ve Amasya'ya gitmiş üç Avrupalı bilginin botanik gözlemleri

14

  • Leonhart Rauwolff (1535-1596) ve Doğu Akdeniz Gezisi

23

  • Evliya Çelebi Seyahatnamesi'nde adı geçen bitkiler

30

  • Evliya Çelebi (1611-1682?) Seyahatnamesi'ndeki Türkiye Bitkileri

34

  • George Wheler (1650-1724) ve seyahatnamesi'ndeki Türkiye bitkileri

61

  • Joseph Pitton de Tournefort (1656-1708) ve Doğu Seyahatnamesi'nin botanik değeri

73

  • Guillaume Antoine Olivier (1756-1814) ve "Voyage dans l'Empire Othoman" adlı seyahatnamesinin botanik değeri

91

 

 

II. Türkiye bitkilerinin saptanmasında büyük emekleri olan araştırıcılar

119

 

 

  • Türkiye florasının tanınmasına dev katkılarda bulunmuş olan üç botanist

121

  • P.H. Davis tarafından revizyonu yapılmış cinsler, adlandırılmış yeni taksonlar ve terkipler, epitet olarak onun adını taşıyan taksonlar

125

  • Peter Hadland Davis'i (1918-1992) anmak için

143

  • ISTE'deki Davis koleksiyonu

144

  • P.H. Davis ve Flora of Turkey

146

  • Arthur Huber-Morath (1901-1990)

154

  • Flora Orientalis'in yazarı Edmond Boissier (1810-1885)

158

  • Flora Orientalis'in yazarı E.Boissier'nin Anadolu gezileri hakkında

169

 

 

III. Osmanlı döneminde Türkiye'de botanik eğitimi

175

 

 

  • Osmanlı döneminde Türkiye'ye modern botaniğin girişi ve gelişmesi (F.Günergun ile birlikte)

177

  • Türkiye'de modern botanik eğitiminin başlangıcı ve Dr.C.A.Bernard'ın katkıları (F.Günergun ile birlikte)

194

  • Hekimbaşı Salih Efendi (1816-1895) ve botanikle ilgili yayınları
    (F.Günergun ile birlikte)

 

212

  • Hekimbaşı Salih Efendi'nin (1816-1895) kullandığı botanik terimler

235

  • Mehmed Ali Paşa (1837-1914) ve botanikle ilgili yayınları (F.Günergun ile birlikte)

262

  • Dr.Esad Şerefeddin Köprülü (1866-1942) ve botanikle ilgili çalışmaları (F.Günergun ile birlikte)

276

  • Dr.Şerafettin Tevfik Tertemiz (1879-1957) ve botanikle ilgili yayınları (F.Günergun ile birlikte)

292

  • Dr.Mehmet Niyazi ve botanikle ilgili yayınları (1905-1917) (F.Günergun ile birlikte)

302

  • Bir Farmakognozi uygulama kitabı: Fenn-i Hurdebin (1915)

310

 

 

IV. 1933 Üniversite Reformu'nun ilk botanik öğretim üyeleri

315

 

 

  • Ord.Prof.Dr. Alfred Heilbronn'un (1885-1961) İstanbul Üniversitesi'ndeki bilimsel faaliyetleri

316

  • Atatürk'ün Üniversite Reformu ile Türkiye'ye gelen Ord.Prof.Dr. Leo Brauner'in İstanbul Üniversitesi'ndeki bilimsel çalışmaları

334

  • Prof.Dr.Nebahat Yakar (1915-1997) ve botanikle ilgili çalışmaları

345

 

 

V. Farmasötik Botanik ders kitapları

357

 

 

  • Eczacılık öğretimimizde ilk botanik ders kitabı: Élémens de Botanique (C.A.Bernard)

358

  • 1839-1960 yılları arasında İstanbul'da basılmış Farmasötik Botanik ders kitapları

364

  • 1960'dan bu yana Türkiye'de basılmış Farmasötik Botanik ders kitapları

380

  • Kitap tanıtma: Tanker, N., et al., Farmasötik Botanik

389

 

 

VI. İstanbul Üniversitesi Eczacılık Fakültesi Farmasötik Botanik Anabilim Dalı'nda öğretim ve araştırma (1964-1998)

391

 

 

VII. İstanbul Üniversitesi Eczacılık Fakültesi Herbaryumu

435

 

 

  • İstanbul Üniversitesi Eczacılık Fakültesi Herbaryumu'ndaki Türkiye Bitkileri I

436

  • İstanbul Üniversitesi Eczacılık Fakültesi Herbaryumu'ndaki Türkiye Bitkileri II

439

  • ISTE herbaryumu (1984)

441

  • ISTE herbaryumu (1988)

445

  • ISTE herbaryumu (1992)

464

  • ISTE elli yaşında

466

  • ISTE'deki Türkiye örnekleri üzerinde adları bulunan toplayıcılar

468

  • Türkiye'de ilk herbaryum (T.Baytop)

478

 

 

VIII. Diğer konular

483

 

 

  • G. V. Aznavur (1861 - 1920) ve İstanbul florası

484

  • Fanny Andrews Shepard (1856-1920)'ın Türkiye bitkileri koleksiyonu ve Türkiye florasına katkıları

492

  • Osmanlı dönemi yayınlarında uçucu yağlar

502

  • Species plantarum'un yayınlanışının 250. yılında: Bitki sistematiğinin babası Carolus Linnaeus ve ünlü yapıtı

517

 

 

Özet

536

Abstract

.540

Yer, Kişi, Kurum ve Yayın Dizini

545

Birki, Drog Adları ve Botanik Terimleri Dizini

559

 

TÜRKİYE'DE BOTANİK TARİHİ ARAŞTIRMALARI
(ÖZET)  

Bu kitapta yer alan makaleler, iki ana konuda yaptığımız çalışmaları tanıtmaktır: Türkiye'de botanik eğitimi tarihi ve Türkiye'de floristik araştırmaların geçmişi.

1. Akademik düzeyde botanik eğitimi Osmanlılar döneminde İstanbul'da Mekteb-i Tıbbiye-i Şahane'nin (Askeri Tıbbiye Mektebi) 1839'da kurulmasıyla başlamıştır. Bu okulda tıp ve eczacı öğrencilerine verilen botanik dersinin ilk öğretim üyesi, aynı zamanda okulun direktörü olan Avusturyalı hekim C.A. Bernard'dır (1808-1844). Onu takip eden öğretim üyeleri Salih Efendi (1816-1895), Mehmed Ali Paşa (1837-1914), Esad Şerefeddin (1866-1942) ve Şerafettin Tevfik'tir (1879-1957). Doğum ve ölüm yıllarını bilmediğimiz mikroskopi ve doğa bilimleri müzeciliği konularında 1915 tarihli iki kitabı ile ilgi çeken bir öğretim üyesi de Mehmet Niyazi'dir. Bu öğretim üyelerinin hepsi hekimdir. Onlar, öğrencilerine bitki morfolojisi, sistematiği ve tıbbi ve faydalı bitkiler konusunda ders vermiş, Fransızca kitaplardan faydalanarak, tercüme veya derleme yolu ile kitaplar yazmış, mektep binalarının yanında botanik bahçeleri kurmuş olan yetenekli hocalardır; ancak herhangi bir botanik araştırma yapmamışlardır. Türkiye'de botanik dallarında araştırmalar, Atatürk'ün gerçekleştirdiği 1933 Üniversite Reformu sırasında, botanik eğitiminin hekimlerden alınıp biyologların eline teslim edilmesiyle başlamıştır. İstanbul Üniversitesi'ne 1933'te gelen Alman biyolog profesörler, Prof.Dr. A.Heilbronn (1885-1961) ve Prof.Dr. Leo Brauner (1898-1974), asistanlarına morfolojik, anatomik, genetik, fizyolojik ve floristik alanlarda inceleme yapmayı öğretmişler ve onlara ilme bir katkı getirebilme zevk ve hevesini aşılamışlardır. Bu yabancı eğiticilerin yanında yetişmiş olan araştırıcı öğretim üyeleri, onların izlerinde yürümüşler, onların kurdukları kürsüleri geliştirmeye gayret etmişlerdir. Bir örnek vermek gerekirse, Prof.Heilbronn'un 1933-1955 arasında direktörü bulunduğu Fen Fakültesi Farmakobotanik Enstitüsü, bugün Eczacılık Fakültesi içindeki Farmasötik Botanik Anabilim Dalı'nda, onun öğrencisi olmuş bir öğretim üyesi ve bu öğretim üyesinin araştırma arkadaşları tarafından ileri derecede geliştirilmiş olarak yaşamaktadır. Kitabımızın altıncı ve yedinci bölümlerindeki makaleler, bu durumu açıkça ortaya koymaktadır.

2. Türkiye florası ile ilgili araştırmalar onaltıncı yüzyılın ortalarında başlamıştır. Botanik biliminin Orta Avrupa'da gelişmeye başladığı bu yüzyılda, Avrupa'lı doğa bilimcileri, ki bunlar hekim idiler, kendi yurtları dışındaki ülkeleri tanımak için bu ülkelere gitmişler ve çoğu zaman bu gezileriyle ilgili bir seyahatname yazmışlardır. Bu gezginler arasında Anadolu'nun yerli ve yetiştirilmiş bitkilerinden bahsetmiş olanlar varsa biz onları Anadolu florası ile ilgilenen araştırıcılar olarak görüyor ve eserlerini de Anadolu florası ile ilgili birer yayın olarak kabul ediyoruz. Fransız doğa bilimci P.Belon (1517-1564), bu tip gezginlerden ilkidir. 1546-1549'da Doğu Akdeniz ülkelerine gelmiş, ilk baskısı 1553 tarihini taşıyan seyahatnamesinde, Anadolu'dan Amanos dağı, Adana Torosları, Uludağ ve İstanbul civarının yabani bitkilerini, tanıyabildiği kadarıyla, birer liste halinde kaydetmiştir. Bu listelerin içerdiği bitki adlarının çoğu kesinlik taşımamakla beraber, yöre adı vererek o yörenin yerli bitkilerini sıraladığına göre seyahatname floristik bir çalışma niteliğine sahiptir. Belon'un eserinden sonra, içeriğini bitkiler yönünden incelediğimiz seyahatnameler şu yazarlara aittir: O.G. de Busbecq (1522-1592), D.Dernschwam (1494-1568), L.Rauwolff (1535-1596), Evliya Çelebi (1611-1682?), G.Wheler (1650-1724), J.P. de Tournefort (1656-1708), G.A. Olivier (1756-1814).

Tournefort, Doğu Akdeniz yöresini Belon'dan 150 yıl kadar sonra, 1700-1702'de gezmiş, bu sürenin bir yılını Anadolu'da geçirmiştir. Kendisi hekim ve tanınmış bir botanisttir. Paris'te botanik profesörüdür. Bitkileri sınıflandırmak için bir sistem kurmuş, taksonomide cins kavramını yerleştirmiştir. Anadolu florasının gerçek bir botanist tarafından araştırılması onunla başlamıştır. Paris'e dönüşünde, toplamış olduğu örnekleri incelemiş, 1356 bitki tanımlamış, 25 yeni cins adlandırmış ve bitkilerini Corollarium Institutionem Rei Herbariae adlı eserinde yayınlamıştır. Seyahatnamesi içinde, kendinin adlandırdığı türlerden 50'sinin resmi ve betimi vardır. İkili adlandırma henüz yerleşmemiş olduğundan, Tournefort'un bitkilere verdiği Latince adlar birer cümle ad şeklindedir.

Olivier, Doğu Akdeniz yöresine Tournefort'dan yüz yıl sonra gelmiş, İran da dahil olmak üzere bu yörede 1793-1798 yılları arasında dolaşmıştır. Kendisi entomologdur, Paris'te zooloji profesörüdür. İstanbul'da uzun süre kalmış, Gemlik, Çanakkale, Truva, Bozcaada ve Çeşme'de bulunmuş, Birecik-Nusaybin yolu ile Gilindire-Konya-Kütahya-İstanbul yolunu yapmıştır. Bulunduğu her yöreden bitki örnekleri toplamıştır. Mazı meşesini (Quercus infectoria) adlandıran Olivier'dir. Seyahatname, Olivier tarafından adlandırılmış beş bitkinin geçerli Latince betimini, hatta bunların resimlerini de taşıdığından, taksonomik bir değere sahiptir.

Onyedinci yüzyılın tanınmış gezgini Evliya Çelebi'nin seyahatnamesini incelediğimizde, onun serüveni sevdiği kadar bitkilere de meraklı bir doğasever olduğunu görürüz. Geçtiği ve konakladığı yerlerde, yörenin ağaçlarını, çiçek, mevya ve sebzelerini, bitkisel ürünlerini, tıbbi bitkilerini ve droglarını tanıtmış, bitkilerin yöresel adlarına önem vermiş, anıtsal ağaçlara dikkat etmiştir. Seyahatnamesi, gözleme dayanan çok çeşitli botanik bilgiler taşıdığından, araştırmalarımızda başvurmamız gereken ilk kaynak niteliğindedir.

Onsekizinci yüzyıla geldiğimizde, Avrupa'nın ileri ülkelerinde birçok gelişmiş herbaryum ve botanik bahçesinin bulunduğunu, bitki betimleri ve resimleri taşıyan kitapların yazılmış olduğunu görüyoruz. Aynı yılın başından itibaren, bitki toplama gezilerinin gittikçe sıklaştığı, deniz aşırı uzak yörelere kadar gidildiği, biriken bitki örneklerinin yoğunluğu karşısında, bitkileri adlandırmak ve sınıflandırmak için botanistlerin prensipler ve sistemler ortaya koyduğu gözlenmektedir. Bu arada Yakın Doğu'ya gelen, Anadolu'dan bitki örnekleri toplayan meraklıların sayısı artmış, Avrupa herbaryumlarında Türkiye'den toplanmış örneklerin miktarı çoğalmış ve ondokuzuncu yüzyılın son yarısında, Türkiye bitkilerini de içine alan bir flora yayınlamıştır. Bu eser, Cenevre'li botanist E.Boissier'nin (1810-1885) beş cilt (1867-1884) ve bir süplemandan (1888) oluşan, Latince dilde yazılı Flora Orientalis adlı eseridir. Bu eser Yunanistan ve Mısır'dan Hindistan'a kadar uzanan, böylece Türkiye'yi de içine alan geniş bir bölgenin florasını kapsar ve örnek incelemesine dayanır. İçindeki Türkiye bitkilerinin sayısı 4740 kadardır, yani Boissier bugün bilinen Türkiye bitkilerinin yaklaşık yarısından örnekler görmüş ve onları betimlemiş bulunmaktadır. Boissier, Yunanistan ve Batı Anadolu'ya 1842'de gelmiş ve o yıldan itibaren doğu florasına eğilerek, vefatına kadar bu konuda çalışmıştır.

Boissier'den yüz yıl kadar sonra, Türkiye florasının çekiciliğine kapılan bir diğer botanist P.H. Davis'dir (1918-1992). Davis, 1938-1966 yılları arasında 11 kez Anadolu'ya gelmiş, bu gezilerinde toplam 28 500 kadar örnek toplamış, 1961'de bir Türkiye florası yazmaya karar vermiş, kendi topladığı örnekleri ve Türkiye bitkilerinden örnekler barındıran resmi ve kişisel herbaryumlardan temin ettiği materyeli kendi de dahil 117 spesyalistin iştirakiyle incelemiş ve toplam 7233 sayfalık Flora of Turkey and the East Aegean Islands adını verdiğ dokuz cilt (1965-1985) ve bir süplemandan (1988) oluşan İngilizce temel bir eser meydana getirmiştir.

Davis ile hemen hemen aynı yıllarda yaşamış ve yaklaşık aynı yıllarda Anadolu'da bitki toplamış İsviçreli bir botanist vardır: A.Huber-Morath (1901-1990). Bu araştırıcı, 1935-1969 yılları arasında 16 kez Anadolu'ya gelmiş, toplam 30 000 kadar örnek toplamış, topladığı bitkiler ile ilgili 80'den fazla yayın yapmış, 500 kadar yeni takson adlandırmıştır. Kolekisyonunu Davis'in emrine vererek ve Flora of Turkey içinde, çoğu tür bakımından yüklü olan 14 cinsi işleyerek Davis'in çalışmalarına büyük yardımda bulunmuştur. P.H.Davis, A.Huber-Morath ve E.Boissier, Türkiye florasının belirlenmesinde emeği geçmiş olan pek çok araştırıcı arasında, uzun yıllar bu konuda devam ettirdikleri yoğun çalışmaları ve ortaya koydukları eserleriyle, en üst düzeyde yer alan üç araştırıcıdır.

Davis'in Flora of Turkey'i bugün Türkiye bitkileri ile ilgilenen her botanistin başvurduğu ilk kaynaktır. Bu eserin yayınlanması, genç botanistleri Türkiye'de Türkiye için bilim için yeni türler aramaya, yeni yayılış alanları saptamaya teşvik etmiş, çalışmalarını öncelikle taksonomi ve floristik konulara yönelten genç Türk botanistlerin yetişmesini sağlamış, onlara Flora of Turkey'in on cildine ilâveten onbirinci cilt olarak yeni bir süpleman (2000) yayınlama imkânı vermiştir. Bu süpleman, Flora'nın ilk süplemanı (1988) hacmindedir ve P.H. Davis'in anısına ithaf edilmiştir.

 

 

 

http://www.bilimtarihi.org
Son güncelleme: 01.11.2016

© 2016